BİLİŞİM MEKANI

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
BİLİŞİM MEKANI

BİLİŞİM MEKANI bir bilişim sitesidir.

En son konular

» Bilgilendime;
Spor Hakkında Bilgi EmptyPtsi Nis. 18, 2016 8:07 pm tarafından Admin

» Törenlerimiz
Spor Hakkında Bilgi EmptyPtsi Ara. 13, 2010 9:48 am tarafından yağızbjk

» 1 yıl daha yaşlısın artık Cumhuriyet
Spor Hakkında Bilgi EmptyPtsi Ara. 13, 2010 9:45 am tarafından Admin

» polis arabaları
Spor Hakkında Bilgi EmptyPtsi Ara. 06, 2010 9:51 am tarafından yağızbjk

» bunu düşündüm tokat el sanatları
Spor Hakkında Bilgi EmptyPtsi Ara. 06, 2010 9:42 am tarafından Admin

» sitemizi nerden duydunuz
Spor Hakkında Bilgi EmptySalı Kas. 23, 2010 9:43 pm tarafından Admin

» online IQ testi
Spor Hakkında Bilgi EmptySalı Kas. 23, 2010 9:26 pm tarafından Admin

» en büyük dostumuz (oyunmemo)
Spor Hakkında Bilgi EmptyÇarş. Ekim 27, 2010 7:30 pm tarafından Admin

» Forum Kuralları
Spor Hakkında Bilgi EmptyÇarş. Ekim 27, 2010 7:28 pm tarafından Admin

Tarıyıcı


2 posters

    Spor Hakkında Bilgi

    Anket

    sizce spor yapmak güzelmidir?

    [ 3 ]
    Spor Hakkında Bilgi Bar_left100%Spor Hakkında Bilgi Bar_right [100%] 
    [ 0 ]
    Spor Hakkında Bilgi Bar_left0%Spor Hakkında Bilgi Bar_right [0%] 

    Toplam Oylar: 3
    EmRe
    EmRe


    Mesaj Sayısı : 28
    Kayıt tarihi : 06/05/09
    Nerden : Tokat

    Spor Hakkında Bilgi Empty Spor Hakkında Bilgi

    Mesaj  EmRe Perş. Mayıs 07, 2009 4:42 pm

    Önceleri spor kavramı, boş zamanlan değerlendirmeye yönelik balıkçılık, avcılık ve atıcılık gibi açık hava etkinliklerini, belirlenmiş kurallara göre bireyler ya da takımlar arasında yapılan düzenli atletik yarışmalardan ayırmak için kullanılırdı.

    Sporun ne zaman başladığını belirlemek olanaksızdır. Çocukların kendiliğinden yarışmadıkları ya da güreşmedikleri bir oyun bulmak zordur. Ama yetişkinler arasında, fiziksel yarışmaya dayanan ve kendi başına bir amaç taşıyan karşılaşmaların ortaya çıkışı sporun başlangıcı olarak kabul edilebilir. Tarihöncesinde avcıların avlanmaya, bir spor olarak bakıp bakmadıkları bilinmemektedir. Ancak antik toplumlarda avcılık becerisinin bir soyluluk ölçüsü sayıldığı kesindir. Arkeolojik bulgular eskiden Çin', de top oyununun yaygın olduğunu ortaya koymaktadır. Ama bunlar da bir spor karşılaşmasından çok bir eğlence ve beden eğitimi niteliğindedir.

    Spor Eski Mısır'da oldukça yaygındı. Firavunlar avda yeteneklerini göstermeye çalışır, güçlerini sınadıkları ok atma gösterileri yaparlardı. Ayrıca zıplama, güreş, top oyunları ve sopa dövüşleri de ilgi gören sporlardı.

    Girit'te genç kız ve erkekler akrobatik yeteneklerini boğalara karşı sınarlardı. Bunun bir spor mu, yoksa dinsel bir tören mi olduğu açıklık kazanmamıştır. Sporun modern toplumdan önce en belirgin olarak ortaya çıktığı yer ise Yunanistan'dır. Homeros'un İlyada'sının 23. kitabında Patroklos' un ölümü üzerine cenaze oyunları biçiminde yapılan sporlardan söz edilir. Odysseia'da anlatılan oyunlar ise sportif amaçlar taşıyan dindışı karşılaşmalardır. Eski Yunan kültürü hem dinsel, hem de dindışı sporları içerir.

    Sporla dinsel törenlerin birleştiği en ünlü düzenleme, İÖ 776'da yapıldığı saptanan, ama çok daha önce başladığı sanılan Olimpiyat Oyunlarıdır. Zeus onuruna Olympia'da düzenlenen bu oyunlardan başka Apollon adına Delphoi'de ve ayrıca Korinthos ile Nemeia'da da oyunlar düzenleniyordu. Bu dört düzenlemeye periodos denirdi. Bu yarışmalarda başarılı olan atletler şiirlere konu olur, heykelleri dikilir ve maddi olarak ödüllendirilirdi. Her kentin, gymnos adı verilen çıplak atletlerin çalıştığı bir gymnasion'u vardı. Militarist Sparta dışında Yunanlı kadınlar Olimpiyat Oyunlaeı'na katılamaz, Demeter'in rahibeleri dışında izleyici olarak da bulunamazlardı. İS 2. yüzyıl gezgini Pausanias'ın yazdığı, Hera adına düzenlenen kadın yarışlarının pek bir önemi yoktu.

    Araba yarışlarının en tutulan spor olduğu Eski Roma ve Bizans dönemlerinde spor daha çok savaşa hazırlıklı olma bağlamında ele alınıyordu. Koşu ve disk atmadan çok boks, güreş, mızrak atma sporlanna önem veriliyordu. Eski Yunan oyunlarına ilgi daha çok Hadrianus döneminde (İS 117- 138) başladı.

    Roma'da Circus Maximus'ta yapılan araba yarışlan 250 bin kadar izleyici çekiyordu. Yunan stadyumlarından çeliştirilen circus 1992'de İspanya'nın Barselona kentinde yapılan Yaz Olimpiyatları'nın açılış töreni ya da hipodromlarda yapılan araba yarışlarında, ekipler "maviler", "yeşiller" gibi takımlar oluşturur ve kazandıkları yarışların kayıtları bugünkü rekorlar gibi tutulurdu.

    Gladyatör dövüşleri ise İÖ 264'te Etrüsk cenaze oyunlarından geliştirilmişti. Araba yarışlarının dörtte biri kadar izleyici çeken' bu karşılaşmalar, insanın insanla dövüştüğü munera ve insanın hayvanla dövüştüğü venatioies olarak ikiye ayrılırdı. Özgür insanların da katıldığı dövüşlerde, Neron yönetimi sırasında İS 63'te kadınlar da yer almaya başladı. Gladyatör dövüşleri Hıristiyanların tepkisi üzerine İS 5. yüzyıl başlarında ortadan kalktı.

    Ortaçağda spor daha az düzenli yapılıyordu. Panayırlar ve mevsimlik şenliklerde erkekler kayaları ya da tahıl çuvallarını kaldırma yarışmaları yapar, kadınlar ise koşardı. Köylülerin en gözde sporu bekâr erkeklerin evli erkeklerle ya da bir köyün başka bir köyle karşılaştığı ve her türlü hareketin serbest olduğu bir tür top oyunuydu.

    Ortaçağın ve Rönesans'ın kentlileri ise ok atma yarışlarıyla eğlenirlerdi. Bu yarışları izleyen daha alt kesimden insanlar arasında koşu, sıçrama ve güreş karşılaşmalarına da rastlanırdı.

    Soyluların gözde sporları, avcılığın yanı sıra şövalyelerin katıldığı turnuvalardı. Şövalyelerin at üzerinde kargılanyla rakiplerini devirmeye çalıştıktan bu turnuvalar aynı zamanda savaşma yeteneklerini gösterdikleri bir alandı. Kazananlar ödülün yanı sıra yeniklerden fidye alırdı. 12. ve 16. yüzyıllar arasında öteki dövüş biçimlerinin de uygulanmasıyla, bu turnuvalar oldukça kanlı bir biçim aldı.

    Rönesans'la birlikte spor bütünüyle dindışı bir etkinlik oldu. Hümanistlerin sporu bir beden eğitimi aracı olarak görmeleri, yarışma yanını gölgeledi. 15. ve 16. yüzyıllarda, sporda uyumlu hareketler ve estetik öne çıktı. Atların yetiştirilmesinde hız ve dayanıklılıktan çok zarif hareketlere önem verilmeye başladı. Eskrim bile bir sanat biçimi olarak ele alındı. Floransa'da oynanan ve bugünkü futbola benzeyen calcio (tekme) oyuncuların zarif hareketleri açısından değerlendirildi.

    Bugünkü biçimiyle spor ilk kez 17. yüzyılda, İngiltere'de görüldü. Restorasyon döneminde ve 18. yüzyılda kriket örgütlü biçimde yayıldı. Değişik güçteki sporcuların aynı yarışta yer almalarını engellemek için yaşa ve ağırlığa göre kategoriler oluşturuldu. Yaygınlaşan bir başka spor da 1867'de kuralları yeniden düzenlenen bokstu.

    18. yüzyıl ve 19. yüzyıllarda çok farklı spor dalları gelişti; kuralları standartlaştırmak amacıyla birçok ulusal örgüt kuruldu. Gelişen kentler ve kent mahalleleri arasında rasgele yapılan karşılaşmaları düzene koymak için ligler oluşturuldu. İngiltere'de Futbol Birliği (FA) 1863'te kuruldu, bunu 1880'de Amatör Atletizm Birliği'nin (AAA) kuruluşu izledi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ise 1894'te kuruldu ve iki yıl sonra ilk modern Olimpiyat Oyunları yapıldı. Modern sporlar özellikle İngiltere ve ABD'den dünyaya yayıldı. Emperyalizm çağında ise Avrupa ülkeleri ve ABD, Afrika'nın ve Asya ülkelerinin bir bölümünün geleneksel sporlarını bastırarak buralara modern sporları soktular. Modern sporlara geçişin ardında kusursuzluğu arayan Sanayi Devrimi yatıyordu. En üst dereceye ulaşma tutkusu "rekor" kavramını ortaya çıkardı. Spor, 20. yüzyıl toplumunun temel değerleri olan laikliği, usçuluğu, uzmanlaşmayı, bürokrasiyi, ölçme ve derecelendirmeyi yansıtır oldu. Birçok düşünür ve toplumbilimci modern sporu sanayi kapitalizminin bir ürünü olarak kabul etti. Kapitalizm televizyon ve öteki iletişim araçlarını da kullanarak sporu pazarlanabilen bir mal haline getirdi. Boş zamanların artması da spor izleyicilerinin ve tüketicilerinin sayısının görülmemiş ölçüde çoğalmasına yol açtı.

    Modern sporlar İngiltere'de ortaya çıkarken, modern beden eğitimi 18. yüzyıl sonuyla 19. yüzyıl başında Almanya'da ve İskandinav ülkelerinde gelişti. Ama jimnastik, bir yarışma biçimini alana değin uluslararası ilgi görmedi. Sporun ticarileşmesi karşısında amatörlük kavramı ortaya atıldı ve Olimpiyat Oyunları'na spordan gelir elde etmeyen amatör oyuncuların katılması kararlaştırıldı. Ama en iyi dereceye ulaşma çabası geniş bir yatırım ve yoğun bir çalışma gerektirdiğinden, başka bir işle uğraşmayıp büyük paralar kazanan "amatör" atletler ortaya çıktı. Amatörlük ve profesyonellik arasındaki ayrım 20. yüzyıl sonunda spor dünyasındaki en önemli tartışma konusuydu.
    Ayrıca bakınız
    # Futbol
    # Basketbol
    # Voleybol
    # Tenis
    # Hentbol
    # Yüzme
    # Atletizm
    # Formula 1
    # At yarışları
    # Olimpiyat
    # Disk atma
    EmRe
    EmRe


    Mesaj Sayısı : 28
    Kayıt tarihi : 06/05/09
    Nerden : Tokat

    Spor Hakkında Bilgi Empty Geri: Spor Hakkında Bilgi

    Mesaj  EmRe Perş. Mayıs 07, 2009 4:44 pm

    * Basketbol müsabakaları iki hakem tarafından yönetilir. Misafir takım sahayı seçme hakkına sahiptir. Her devreden sonra saha değişimi yapılır.
    * Oyun, orta saha çizgisinde her takımdan birer oyuncu arasında yapılan hava atışı ile başlar. Hava atışına çıkan oyuncular, topu tek elleri ile takım arkadaşlarına kazandırma hedefini taşır.
    * Oyun, 10'ar dakikalık dört periyottan oluşur. Beraberlik durumunda uzatma periyodu oynanır. Her takım ilk üç periyotta ve uzatma periyodunda 2'şer dakikalık bir, dördüncü periyotta iki mola hakkına sahiptir. İkinci ile üçüncü periyot arasında 15 dakikalık devre arası verilir.
    * Hücum eden takım, kendi sahasını 8 saniye içinde terk etmek, 24 saniye içinde de hücumunu tamamlamak zorundadır, aksi halde top kullanma hakkı rakip takıma geçer.
    * Oyuncu topla birlikte, top sürme (dribbling), pas atma (passing), şut atma (shooting) aktivitelerini yapma şansına sahiptir. Bir oyuncu top sürerken, topu eline alarak durdurursa, tekrar top sürme şansına sahip değildir; topu istediği yöne ve kişiye pas ya da şut atmak zorundadır.
    * Her takım 5 kişiden oluşur ve takımların sınırsız oyuncu değişikliği hakkı vardır. Eğer faul hakkını doldurmamışsa, her çıkan oyuncu tekrar oyuna dahil olabilir. Bir takımdaki beş oyuncudan biri ortada (post), ikisi savunma (guard) ve ikiside hücum (forward) oyuncusudur.
    * Oyunu bir baş hakem ve yardımcı hakem olarak iki hakem yönetir.
    * Her oyuncu beş faulle oyun dışında kalır, tekrar o maç için oyuna dahil olamaz. Her oyuncunun bireysel olarak yaptığı faul sayısının toplamı, takım faullerini de belirler. Toplamda dört takım faulüne ulaşan takımın daha sonra yaptığı her faul, karşı takıma serbest atış kullanma hakkı kazandırır.
    * Hakem tarafından durdurulmadıkça, top potadan veya çemberden dönerse oyun devam eder. Ayrıca, oyuncu sahayı belirleyen çizgilerin dışına temas etmedikçe, top oyun çizgilerinin dışına değmeden havadan saha çizgisinin dışına çıksa dahi, oyuncu topu içeri çevirebilirse de oyun devam eder.
    * Her sayı atışından sonra veya hakemin düdüğü çalmasının ardından, oyun ve oyun zamanı durur. Sayı yiyen takımın pota gerisindeki çizgi arkasından topu oyuna sokması ile hem zaman hem de oyun tekrar başlar. Oyun içindeki diğer durumlara göre, hakemin gösterdiği yerlerden, top oyuna sokulur.
    * Üç sayı çizgisi içinden yapılan her başarılı atış iki sayı, üç sayı çizgisi gerisinden yapılan her başarılı atış üç sayı olarak değerlendirilir. Faullerden veya kural ihlallerinden dolayı kazanılan başarılı serbest atışlar bir sayı olarak değerlendirilir.
    * Oyuncular iki durumda cezalandırılır: 1- Bireysel kural ihlalleri 2- Faul yapılan durumlar. Kural ihlali veya hatası (hatalı yürüme, topun çizgi dışına çıkması, hücum oyuncusunun üç saniyeden fazla post içinde durması v.b) top kullanma hakkını karşı takıma verir. Yapılan bireysel fauller ( itme, çekme, vurma, tutma v.b) ise oyuncunun faul cezası almasını sağladığı gibi faulün yapıldığı yer göz önünde bulundurularak, rakip topu yandan oyuna sokar, ya da serbest atış yapma hakkı kazanır.
    * Serbest atış hakkı adedi, faulun yapıldığı zaman, yer ve çeşidine göre değişir. Şut atışı sırasında faul yapılmış ve atış sayı olmamışsa, atışı yapan takıma iki serbest atış hakkı verilir. Eğer atış sayı olmuşsa, bir serbest atış hakkı verilir. Bir takım, bir devredeki "takım faul" sınırını geçmiş ve atış sahası dışında faul yapmışsa, o zaman bire-bir denen serbest atış hakkını kullanır. Bu atışta kural, ilk atış sayı olursa, ikinci atış yapma hakkı kazanmaktır. Bire-bir'de ilk atışı kaçıran ikinci atışı yapamaz, top potadan oyun alanına dönerse, oyun devam eder. Teknik faullerde (oyunu geciktirme, sportmenlik dışı davranışlar, hakeme itiraz, izinsiz oyuna girme v.b) iki serbest atış hakkı verilir.
    EmRe
    EmRe


    Mesaj Sayısı : 28
    Kayıt tarihi : 06/05/09
    Nerden : Tokat

    Spor Hakkında Bilgi Empty Geri: Spor Hakkında Bilgi

    Mesaj  EmRe Perş. Mayıs 07, 2009 4:47 pm

    Voleybol

    Voleybol
    Meşin bir topun iki direk arasına gerilmiş olan ağ üzerinden vurulup aşırılarak, karşılıklı oynanan bir takım oyunu. Voleybol ilk defa 19. yüzyıl sonlarında Amerika’da oynanmıştır. Yurdumuzda ise 1919’da Amerikalılar tarafından gemi takımlarının aralarında yaptıkları maçlar vasıtasıyla tanıtıldı. İlk defa bir okul sporu olarak
    Amerika ile ilgili bilgi başlıkları.
    ...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
    İstanbul okullarında oynanmaya başlandı. 1948 yılında ise Türkiye Birinciliği ile Türkiye çapında oynanan bir spor kolu haline geldi.Voleybol sporu yurdumuzda Voleybol Federasyonu denetiminde faaliyetlerini sürdürmektedir. Voleybol 1964’ten beri Olimpiyat spor oyunları içerisinde yer almaktadır. Milletlerarası Voleybol karşılaşmaları 1947’deParis’te kurulan Milletlerarası Voleybol Federasyonu (FIVB) tarafından yönetilmektedir. Bu federasyona üye olan ülke sayısı 145’tir. FIVB yönetim merkezi
    İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti. Tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle Dünyada 34. sırada yer alır. Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir. İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur.
    ...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
    İsviçre’nin Lozan şehrindedir.

    Voleybol Amerikan
    İsviçre (Almanca: die Schweiz, Fransızca: la Suisse, İtalyanca: Svizzera ve Romanş: Svizra), resmî adıyla İsviçre Konfederasyonu, Orta Avrupa’da Alp Dağlarında yer alan ve denize kıyısı bulunmayan bir ülke. Kuzeyinde Almanya, batısında Fransa, güneyinde İtalya ve doğusunda Avusturya ile Lichtenstein'a komşu olan ve tarihsel olarak bir konfederasyon olan ülke 1848 yılından beri bir federasyondur. Bankacılık ve finans sektörlerinde çok güçlü bir ekonomiye sahip olan İsviçre uzun süredir siyasi ve
    ...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
    William Morgan tarafından 1895'te ABD'de bulundu. Morgan YMCA adlı bir dernek üyesi olarak gençlerin spor yapması için bu oyunu geliştirmiştir. Morgan, bu oyunu
    1895 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
    ...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
    basketboldan daha az fiziksel temas gerektiren bir oyun oluşturmak üzere basketbol,
    BASKETBOL Alm. Basket-Ball, Fr. Basket-Ball, İng. Basket ball. Beşer kişilik iki takım halinde topla oynanan bir oyun. İlk olarak 1891 senesinde Amerika’da Springfield Üniversitesi eğitim üyelerinden Dr. James A. Naismith tarafından tasarlanıp tatbik edilmiştir. Bu oyunun en önemli özelliği salonlarda ve açık sahalarda oynanabilmesidir. İngilizce sepettopu manasına gelen basketbol, 1894 senesinde resmi kaidelere tabi tutulmuş ve devletlerarası ilk milli ma
    ...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
    beyzbol,
    Alm. Baseball, Fr. Baseball, İng. Baseball. Bir top ve sopayla oynanan oyun. İki takım halinde oynanır. Takımlar dokuz kişi olup, oyuncunun topa her vuruştan sonra koşması gereken yol kazıklarla belirlenir. 1865 yılından beri oynanmakta olan beyzbol, günümüzde Amerika'da çok yaygındır. Oyunun esası kriket oyunudur. Bu spor amatör olarak çok oynandığı gibi profesyonel kulüpleri de kurulmuş olup, profesyonel oyunculara çok yüksek ücret ödenir.
    ...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
    tenis ve hentbolun bazı özelliklerini biraraya getirmiş ve bu oyuna
    Tenis dikdörtgen şeklindeki kort adı verilen bir sahada iki veya dört kişi tarafından oynanan bir oyun. Topa raketle vurularak sahanın ortasındaki ağın üzerinden geçirilir. Gaye topa karşı oyuncunun karşılayamayacağı bir şekilde vurarak puan kazanmaktır. İlk defa İngiltere'de çimenler üzerinde oynanan bu oyuna çim tenisi denmekteydi. Bugün sadece tenis olarak adlandırılır.
    ...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
    MINTONETTE atenisten baz almıştır ve 1.83 metreye kadar çıkarmıştır. Sonradan bu oyunun ismi Volleyball diye değiştirilmiştir ve iş adamları bu oyunu oynamaya başlamış. İlk uluslararası turnuva 1913 yılında Asya kıtasında düzenlenmiş ve turnuvaya Çin, Japonya ve Filipinler katılmıştır.

    1916'da Filipinler'de topu belli bir açıyla yükselterek başka oyuncu tarafından vurulması şeklinde hücuma yönelik bir stil geliştirilmiştir. Birinci Dünya savaşında Avrupa'ya gelen ABD askerleri voleybolu tanıtmaya başlamışlar ve 1917 yılında Y.M.C.A. üyesi ABD askerleri bu sporu Fransa'ya götürmüşlerdir. 1917 yılında Çekoslavakya'da oynanmaya başlamıştır. Aynı yılda oyun puanı 21'den 15'e düşürülmüştür. 2.13 metre olan file yüksekliği 2.43 metreye yükseltilmiştir. 1918 yılında sahadaki oyuncu sayısı 6 oyuncuyla sınırlı tutulmuştur.

    Voleybol 1920'de Polonya'da oynanmaya başlanmış ancak her ülke oyun kurallarını değişik olarak belirlemiştir. Örneğin Asya kıtasında voleybol 9 kişiyle ve alçak filede oynanmıştır. 1922'de her takım için üç vuruştan sonra topu karşıya atma kararı alınmıştır. Daha sonradan voleybol popüler bir spor haline gelmiş ve bugünlere ulaşmıştır.

    Voleybol takımı altı oyuncudan meydana gelir. Voleybol sahası 18 m uzunluğunda, 9 m genişliğindedir. Saha tam ortadan iki direk arasına gerilmiş bir ağ ile bölünmüştür. Erkekler için ağın yüksekliği 2,43 m, bayanlar için ise 2,24 metredir. Her iki yarı alanın sağ taraflarında 3 m genişliğinde bir servis atma koridoru bulunur. Deri kaplı olan voleybol topunun çapı 16.5 cm civarında, ağırlığı ise 196-280 gr arasındadır. Sahayı çevreleyen çizgiler 5 cm kalınlığındadır. Sahanın ortasında bulunan ağın alt kenarının yerden yüksekliği 1 m, genişliği 9,5 metredir. Ağ yan çizgilerden en az 50 cm dışta bulunan direklere bağlanır. Ağın oyun sahası dışındaki kısmına 1 metresi ağa bağlı, 80 cm’si ağın üstünde olmak üzere iki renkli bir anten bağlanır. Voleybol resmî müsabakalarda sadece zemini tahta veya sentetik bir maddeyle kaplı olan sahalarda oynanır.

    Voleybolda sporcuların gayesi, topu filenin üzerinden, kaidelere uygun olarak rakip alana göndermek ve orada yere değmesini sağlamaktır. Top servis bölgesinde bulunan sağ arka oyuncunun, servis atışı ile oyuna sokulur. Servis atışında, top tek elle vurulmalı ve filenin üzerinden ağa değdirmeden rakip alana gönderilmelidir. Modern voleybolda çok tutulan servis atışlarının birisi “Flooting” veya “Japon Servisi” olarak bilinen servistir. Çok sert olmayan bu servisler, havada yön değiştirmesi ve beklenmeden önce ani düşmesiyle, topu karşılayan takımın oyuncularını zor durumlara düşürmesidir. Topa takımda en fazla üç kere vurulabilir. Bir oyuncu topa iki kere arka arkaya vuramaz. Takım sahaya, sağ ileri, orta ileri, sol ileri, sağ geri, orta geri, sol geri olacak şekilde yayılır. Oyuncular hep servis değişiminde yerlerini değiştirerek saat dönüşü yaparlar. En az iki farkla 15 sayıya ulaşan takım o seti kazanır. 14-14, 15-15 gibi beraberliklerde 2 sayılık farkı elde eden takım tarafından alınır.

    2005 yılında İtalya-Rusya arasındaki uluslararası bir karşılaşmadan bir görüntü
    Resmi büyült
    2005 yılında İtalya-Rusya arasındaki uluslararası bir karşılaşmadan bir görüntü
    Günümüzde voleybol, futboldan sonra çoğunlukta amatör olarak yapılan en yaygın spor kolu haline gelmiştir. İnsanların boş zamanlarında, paydos saatlerinde oynayacakları spor oyunları arasında voleybol (geniş bir yer kaplamayan sahasıyla) tercih edilen bir spor dalıdır. Ülkemize 1919 yılında giren Voleybol sporu 1936 yılına kadar amatör olarak yapıldı. 1936’da ilk Voleybol Federasyonu, Spor Oyunları Federasyonuna bağlı olarak kuruldu. 1958 yılında bağımsız
    Amerika Birleşik Devletleri; doğuda Atlas Okyanusundan batıda Büyük Okyanus a kadar 4.500 km genişliğindedir. Kuzey sınırını Kanada, güneyini ise Meksika körfezi çevirmektedir. ABD Amerika kıtasında yer alır. Dünyanın en büyük ülkelerinden biridir.
    ...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
    Voleybol Federasyonu kuruldu. Bu tarihlerden sonra millî voleybol takımı kuruldu. Millî voleybol takımımızın milletlerarası karşılaşmalarda aldığı en iyi dereceler, 1975 Akdeniz Oyunlarında ve 1984 Balkan Voleybol Şampiyonasında üçüncülük oldu.

    Pas Çeşitleri
    #

    ...Detaylı bilgi için linke tıklayınız.
    Kısa pas: 3 numara oyuncularına atılan pastır, hızlı hücumu sağlar ve karşı takımı savunması yerine yerleşmeden yakalama amacı taşır. Yüksekliği ve zamanlamasına göre; 3 numara oyuncusu, top pasöre ulaşmadan önce hareketlenir ve top pasörle buluştuğunda havada olur, pasör topu oyuncunun eline atmak zorunda değildir,

    # Uzun pas: Genellikle 4 ve 2 numara oyuncularına atılan yüksek pastır.

    # Geç Kısa Pas: 3 numara oyuncusu,topu almaya çalışır.

    # Kurşun pas: 4 ve 2 numara oyuncularının hücumlarını hızlandırmak amacıyla atılan, file köşelerine doğru ve fileye paralel olarak atılan pastır.

    # Normal pas: 3 numara oyuncusu, top pasöre giderken hareketlenir ve top pasörle buluştuğunda zıplar, topla en yüksek noktada buluşup, topa vurur.

    Oyuncuların mevkiileri
    Pasör: Oyun kurucusudur. Smaçörlere ve orta oyunculara, hücum yapmaları için pas atar. Oyun kuruluşuna göre sahada 1 veya 2 tane bulunur. Yine oyun kuruluşuna göre, 3 numarada veya 3-5 3-1 çaprazında kullanarak oynayabilir.3 numara en ön alandır.

    Çapraz pasör: Pasör servise geçtiğinde öne gelen ve genellikle uzun pasla hücum eden oyuncudur. 2 numara oyuncusu da denilebilir. Bu oyuncu 4-3 taktiğinde görev alır.

    Smaçör: Smaçörler bir takımda hücum yapan oyunculardır.Önde 2 ve 4 numarada bulunarak smaç yaparlar

    Orta adamı: 3 numarada oynayan ve kısa,kurşun,arkaya dolanarak tek ayakla vurulan paslarla hucüm eden elemanlara denir. Bu görevde 2 oyuncu sahada yer alır. Birisi servise geçtiğinde çaprazındaki öne geçer, bu nedenle 3 numaralı bölge sürekli hücum bölgesidir.

    Libero: Oyunun en arkasında duran savunma oyuncusudur. Servis atamaz, blok yapamaz, smaç basamaz. Takımdan farklı renkte forma giyer. Maçta veya takımda kaptan olamaz.

    Orta oyuncu:Oyunda 6 numaralı bölgede bulunur. Rakipten gelen servisi ilk karşılaması gereken oyuncudur.

    Taktikler
    5-1: Tek pasör, iki smaçör, iki orta adamı ve bir pasör çaprazıyla sahaya çıkılan taktiktir. Pasör arka alana geçtiğinde, öncelikli olarak bir savunma oyuncusudur. Top pasöre gelirse, pasör topu karşılar ve pası atmakla yükümlü olan oyuncu pasör çaprazı olur, aksi takdirde pasör 3 metre içine kaçarak pasını atar ve yeniden savunma pozisyonunu alır. Pasörün arkada olduğu pozisyon takımın 3 oyuncusunun hucüm edebildiği, dolayısıyla güçlü oldukları pozisyondur. Modern 4-2: İki pasör, iki smaçör, iki orta adamı ile oynanır. 4-2'den farkı, pasörlük görevinin arka alanda bulunan pasöre ait olmasıdır, öne geçen pasör, pasör çaprazı gibi oynar ve takım sürekli olarak 3'lü hücum yapabilir.

    Voleybol sahası
    Voleybol sahası ve diğer voleybol kuralları hakkında ayrıntılı bilgiyi sitemizin bilgi kategorisi içinde bulunan voleybol kuralları başlıklı sayfasında bulabilirsiniz. Burada sadece voleybol sahası hakkında bilgiler verilecektir.

    1.2 Voleybol OYUN SAHASININ YÜZEYİ

    1.2.1 Sahanın yüzeyi düz, yatay ve yeknesak olmalıdır. Oyuncular için sakatlanmaya yol açacak herhangi bir tehlike teşkil etmemelidir. Pürüzlü ve kaygan yüzeylerde oynanması yasaktır.

    FIVB’nin Dünya Müsabakaları’nda sadece tahta veya sentetik bir yüzeyin kullanılmasına izin verilir. Bu yüzey daha önce FIVB tarafından onaylanmış olmalıdır.

    1.2.2 Kapalı salonlarda oyun alanının yüzeyi açık renkte olmalıdır. FIVB’nin Dünya Müsabakaları’nda çizgiler için beyaz, oyun alanı ve serbest bölge için farklı renkler kullanılmalıdır.

    1.2.3 Açık hava sahalarında drenaj amacıyla her metre için 5 mm.’lik bir eğime müsaade edilir. Saha çizgilerinin sert bir maddeden oluşturulması yasaktır.

    1.3 Voleybol OYUN ALANININ ÜZERİNDEKİ ÇİZGİLER

    1.3.1 Bütün çizgiler 5 cm. genişliğindedir. Çizgiler, zeminden ve diğer çizgilerden farklı ve açık renkte olmalıdır.

    1.3.2 Sınır çizgileri

    İki yan ve iki dip çizgi oyun alanını belirler. Yan ve dip çizgilerin her ikisi de oyun alanının boyutlarına dahil olarak çizilir.

    1.3.3 Orta çizgi

    Orta çizginin tam ortası oyun alanını 9 x 9 m. boyutlarında iki eşit alana böler. Bu çizgi, filenin tam altından iki yan çizgi arasında uzanır.

    1.3.4 Hücum çizgisi

    Her oyun alanında orta çizginin tam ortasından geriye doğru 3 m.’lik bir hücum çizgisi çizilir.

    FIVB’nin Dünya Müsabakaları’nda hücum çizgisi yan çizgilerden itibaren toplam 1.75 m.’lik kesik çizgilerle uzatılmıştır. 5 cm. eninde, 15 cm. boyundaki bu 5 adet kısa çizgi 20 cm. aralıklarla çizilmelidir.

    1.4 Voleybol BÖLGELER VE SAHALAR

    1.4.1 Ön bölge

    Her oyun alanında ön bölge orta çizginin tam ortasıve hücum çizgisiyle (genişliği dahil) sınırlıdır.Ön bölgenin yan çizgiler dışında serbest bölgenin sonuna kadar uzandığı varsayılır.

    1.4.2 Servis bölgesi

    Servis bölgesi, dip çizginin gerisinde 9 m. genişliğindedir (dip çizgi hariç).

    Bu bölgenin yan sınırları, yan çizgilerin uzantısı olarak dip çizgilerden 20 cm. geride ve bunlara dik 15 cm. uzunluğunda iki kısa çizgiyle belirlenir. Her iki kısa çizgi de servis bölgesinin genişliğine dahildir.

    Servis bölgesinin derinliği serbest bölgenin sonuna kadar devam eder.

    1.4.3 Oyuncu değiştirme bölgesi

    Oyuncu değiştirme bölgesi, her iki hücum çizgisiyle sınırlanan ve yazı hakeminin masasına kadar olan bölgedir.

    1.4.4 Isınma sahası

    FIVB’nin Dünya Müsabakaları’nda ısınma sahaları yaklaşık 3 x 3 m. boyutlarında, serbest bölgenin dışında ve oturma sıralarının bulunduğu taraftaki köşelerde yer alır (Şekil 1).

    1.5 Voleybol ISI

    En düşük ısı 10 C’nin (50 F) altında olmayacaktır.

    FIVB’nin Dünya Müsabakaları’nda maksimum ısı 25 C’den (77 F) daha yüksek ve minimum ısı 16 C’den (61 F) daha düşük olmayacaktır.

    1.6 Voleybol AYDINLATMA

    FIVB’nin Dünya Müsabakaları’nda aydınlatma, oyun sahası yüzeyinden 1 m. yükseklikte ölçülmek suretiyle 1000 ile 1500 lux arasında olacaktır.

    Voleybol sahası ve diğer voleybol kuralları hakkında ayrıntılı bilgi için sitemizde bulunan kurallar sayfasını okuyabilirsiniz.
    Admin
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 38
    Kayıt tarihi : 04/05/09
    Nerden : Tokat

    Spor Hakkında Bilgi Empty Geri: Spor Hakkında Bilgi

    Mesaj  Admin Perş. Mayıs 07, 2009 7:06 pm

    teşekürler.
    EmRe
    EmRe


    Mesaj Sayısı : 28
    Kayıt tarihi : 06/05/09
    Nerden : Tokat

    Spor Hakkında Bilgi Empty Geri: Spor Hakkında Bilgi

    Mesaj  EmRe Salı Mayıs 26, 2009 3:54 pm

    Yedişer kişilik iki takımın topu elden ele geçirerek veya sürerek gol atmaları esasına dayanan bir spor türü, el topu.

    Alm. Handball, Fr. hand-ball, İng. handball. İki takım arasında topla oynanan oyun. Takımlar yedi veya on bir kişiliktir. Oyunda hedef futbolda olduğu gibi topu rakip kaleye sokmak, rakip takımın da gol atmasını engellemektir. Hentbolde top elle atılır, yakalanır, yumruklanır veya vücûdun dizden yukarıdaki herhangi bir bölümüyle vurulur. Kaleci dışındaki oyuncuların topa ayak vurması yasaktır.

    Karşılaşmalar 30’ar dakikalık iki devre hâlinde oynanır. Devreler arasında bir mola süresi vardır. Oyuncuların, top ellerindeyken üç adımdan fazla koşması ve topu elinde üç sâniyeden fazla tutması yasaktır. Hücum oyuncuları rakip kaleye atışlarını, rakip kalenin kale alanı çizgisinin dışından yapmak mecburiyetindedirler.

    Takımların oyuncu sayısının ve saha ebatlarının farklı olduğu başlıca iki hentbol türü vardır. Her ikisinde de topun çevresi 58-60 cm, ağırlığı 425-475 gramdır. Bayanlar ve gençler karşılaşmalarında biraz daha küçük top kullanılır. Takımlarda yedişer oyuncunun yeraldığı ve genellikle kapalı salonda oynanan karşılaşmalarda sahanın uzunluğu 38-45, genişliği ise 18-22 metredir. Kale 2 m yüksekliğinde ve 3 m genişliğindedir. Takımlarda 11’er oyuncunun yer aldığı ve genellikle açık alanda oynanan karşılaşmalarda sahanın uzunluğu 90-110 m, genişliği ise 55-65 metredir. Açık kalenin yüksekliği 2,44, genişliği 7,32 m olur.

    Günümüzde oynandığı şekliyle hentbol 1920’lerde Almanya, Danimarka ve İsveç’te oynanan benzer oyunlardan geliştirildi. 1936 ve 1952 Olimpiyatlarında gösteri niteliğinde yer aldıktan sonra, 1972’de olimpiyat karşılaşmalarına alındı. Uluslararası Hentbol Federasyonu (FIH), hentbolün dünyâ çapındaki kuruluşudur.

    Türkiye’de hentbol 1930’larda açık alan sporu olarak başladı. 1942-43’de ilk defâ İstanbul Hentbol Ligi düzenlendi. Türkiye çapında ilk hentbol şampiyonası 1945’te dört takım arasında düzenlendi. 1950’lerden sonra gözden düşen hentbol, 4 Şubat 1976’da Hentbol Federasyonu kurulunca yeniden gündeme geldi ve bu târihten îtibâren Türkiye Hentbol Ligi kuruldu. Hentbol liginde şampiyon olan takımlar şunlardır:

    Ankara MTA (1976-77, 1977-78), Yenişehir Meysu (1978-79), Beşiktaş (1979-80, 1980-81), Yenişehir İstanbul Bankası (1981-82, 1982-83), Yenişehir Hortaş (1983-84, 1984-85), Tarsus İdman Yurdu Erkutspor (1985-86), Ankara Halk Bankası (1986-87, 1987-88), Arçelik (1988-89), Eti Bisküvileri (1989-90). Smile

      Forum Saati Paz Mayıs 12, 2024 9:37 am